Peygamberımiz Hz.Muhammed'in Şakaları
1 sayfadaki 1 sayfası
Peygamberımiz Hz.Muhammed'in Şakaları
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem,
zaman zaman ashabına şakalar yapar, latifeler söyler, onları
gülümsetirdi
Bir gün ashabıyla birlikte otururken latifeli bir söz söyledikten
sonra, oradakilerden birisi; "Ey Allah'ın Resulü, siz de mi bizimle
şaka yapıyorsunuz?" diye sormuştu. Bunun üzerine efendimiz sallallahu
aleyhi vesellem şöyle cevap verdiler: "Evet, ancak ben asla yalan
söylemem!"
Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, böylece hem orada bulunanlara hem
ashabına hem de bütün insanlığa, şaka yapmanın, latifede bulunmanın ve
espri yapmanın temel ölçüsünü vermiş oldu. Düşmanlarının bile, "doğru
söylemedeki" hakkını teslim ettiği son peygamber sallallahu aleyhi
vesellem efendimiz, bu sözüyle, yalan söylemenin 'şaka yollu' da olsa
kesinlikle kabul edilemeyeceğinin de altını çizmiş oldu.
Asık suratlı değil, ciddiyetsiz değil
Mümin, orta yolu tutturan kimsedir. Vakarını kaybetmeyen,
ciddiyetsizliğe düşmeyen kimsedir. Bizim için örnek olan Efendimizden
öğrendiğimiz de budur.
Hediye bal
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellem'in ashabı içinde en
şakacı olanların başında Nuayman bin Amr gelirdi. Ashaptan herkes bir
özelliği ile tanınırken Nuayman şakacılığı ile tanınırdı. Bazı kimseler
ona kızsa da Allah Resulü, Nuayman'ı çok severdi.
Bir gün bir satıcı Medine pazarına satmak için baş getirdi. O sırada
oradan geçen Nuayman balları görünce çok beğendi. Hemen bir tane aldı
ve koşarak Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellem'e hediye
olarak verdi.
Biraz zaman geçtikten sonra, satıcı geldi ve Efendimiz sallallahu
aleyhi vesellem'den balın parasını istedi. Resulullah Nuayman'a: "Hani
bu balları hediye etmiştin?" diye sordu. Nuayman: "Ey Allah'ın Resulü,
bu balı ben çok beğendim. İstedim ki siz de ondan yiyesiniz. Ancak
benim param yok ki alıp getireyim"
Efendimiz gülerek, balın parasını satıcıya verdi.
İpin düğümü
Bir gün, Hz. Aişe validemiz ve Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem
oturuyorlardı. Hz. Aişe validemiz efendimize: "Bana olan sevgini bir
şeye benzet" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz sallallahu aleyhi
vesellem: "İpin düğümü gibi" buyurdu. Bunu söylemekteki maksadı,
sağlam, kuvvetli, sıkı ve güvenli demekti.
Bu hadiseden yıllar sonra bile, Hz. Aişe validemiz zaman zaman
Efendimize sorardı: "İpin düğümü ne halde?" Efendimiz her defasında da
ona aynı cevabı verirdi; "Aynı durumda"
Her daim kalbimdesin
Hz. Aişe validemiz, nazik ve hassas bir insandı. Onun en çok hassas
olduğu durumlardan biri ise, efendimize duyduğu derin sevgi ve saygı
idi. Efendimizi sevdiği için çok kıskanırdı. Zaman zaman bu kıskanmadan
dolayı sinirlenip, efendimize kızdığı olurdu.
Bir gün efendimiz sallallahu aleyhi vesellem Hz. Aişe validemize: "Ya
Aişe, senin bana kızdığın ve benden memnun olduğun zamanları ben
bilirim" buyurdu.
Hz. Aişe validemiz sordu; "Nereden bilirsin, ey Allah'ın Resulü?"
Efendimiz bu soru üzerine şöyle cevap verdi: "Benden memnun olduğun
zamanlarda 'Muhammed'in rabbine' diye yemin ediyorsun. Kızgın olduğun
zamanlarda ise 'İbrahim'in rabbine' demektesin"
Bunun üzerine Hz. Aişe, Resulullah'ı memnun edecek bir cevap verdi: "Ey
Allah'ın Resulü, vallahi doğru söylüyorsun. Ancak ben kızdığımda sadece
senin ismini dilimden bırakırım, sevgin ise her zaman kalbimde yaşar"
Satılık köle
Allah'ın Resulüne âşık bir adım vardı. Biraz çirkince idi, çölde
yaşardı. Medine'ye gelip gittikçe, Peygamber efendimiz sallallahu
aleyhi vesellem'e uğrar ve ona kır çiçekleri, meyveler getirirdi.
Efendimiz de ona ne lazımsa verirdi, kendisini severdi.
Bir gün çarşıda onu gördü. Sessizce arkasından yaklaştı ve gözlerini
kapatarak adamı kucakladı: "Kim bu köleyi satın almak ister?" buyurdu.
O adam, kendisini bu şekilde kucaklayanın Resûlullah sallallahu aleyhi
vesellem olduğunu sesinden tanıdı ve "Anam babam sana feda olsun ey
Allah'ın Resulü, benim gibi çirkin bir köleyi kim ne yapsın? Beni
satmakla pek bir şey kazanamayacaksın" dedi.
Bunun üzerine Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem: "Görünene
aldananlar, belki sana fazla para vermezler ama Allah katında değerin
çok büyüktür" buyurarak ona iltifat etti.
zaman zaman ashabına şakalar yapar, latifeler söyler, onları
gülümsetirdi
Bir gün ashabıyla birlikte otururken latifeli bir söz söyledikten
sonra, oradakilerden birisi; "Ey Allah'ın Resulü, siz de mi bizimle
şaka yapıyorsunuz?" diye sormuştu. Bunun üzerine efendimiz sallallahu
aleyhi vesellem şöyle cevap verdiler: "Evet, ancak ben asla yalan
söylemem!"
Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, böylece hem orada bulunanlara hem
ashabına hem de bütün insanlığa, şaka yapmanın, latifede bulunmanın ve
espri yapmanın temel ölçüsünü vermiş oldu. Düşmanlarının bile, "doğru
söylemedeki" hakkını teslim ettiği son peygamber sallallahu aleyhi
vesellem efendimiz, bu sözüyle, yalan söylemenin 'şaka yollu' da olsa
kesinlikle kabul edilemeyeceğinin de altını çizmiş oldu.
Asık suratlı değil, ciddiyetsiz değil
Mümin, orta yolu tutturan kimsedir. Vakarını kaybetmeyen,
ciddiyetsizliğe düşmeyen kimsedir. Bizim için örnek olan Efendimizden
öğrendiğimiz de budur.
Hediye bal
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellem'in ashabı içinde en
şakacı olanların başında Nuayman bin Amr gelirdi. Ashaptan herkes bir
özelliği ile tanınırken Nuayman şakacılığı ile tanınırdı. Bazı kimseler
ona kızsa da Allah Resulü, Nuayman'ı çok severdi.
Bir gün bir satıcı Medine pazarına satmak için baş getirdi. O sırada
oradan geçen Nuayman balları görünce çok beğendi. Hemen bir tane aldı
ve koşarak Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellem'e hediye
olarak verdi.
Biraz zaman geçtikten sonra, satıcı geldi ve Efendimiz sallallahu
aleyhi vesellem'den balın parasını istedi. Resulullah Nuayman'a: "Hani
bu balları hediye etmiştin?" diye sordu. Nuayman: "Ey Allah'ın Resulü,
bu balı ben çok beğendim. İstedim ki siz de ondan yiyesiniz. Ancak
benim param yok ki alıp getireyim"
Efendimiz gülerek, balın parasını satıcıya verdi.
İpin düğümü
Bir gün, Hz. Aişe validemiz ve Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem
oturuyorlardı. Hz. Aişe validemiz efendimize: "Bana olan sevgini bir
şeye benzet" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz sallallahu aleyhi
vesellem: "İpin düğümü gibi" buyurdu. Bunu söylemekteki maksadı,
sağlam, kuvvetli, sıkı ve güvenli demekti.
Bu hadiseden yıllar sonra bile, Hz. Aişe validemiz zaman zaman
Efendimize sorardı: "İpin düğümü ne halde?" Efendimiz her defasında da
ona aynı cevabı verirdi; "Aynı durumda"
Her daim kalbimdesin
Hz. Aişe validemiz, nazik ve hassas bir insandı. Onun en çok hassas
olduğu durumlardan biri ise, efendimize duyduğu derin sevgi ve saygı
idi. Efendimizi sevdiği için çok kıskanırdı. Zaman zaman bu kıskanmadan
dolayı sinirlenip, efendimize kızdığı olurdu.
Bir gün efendimiz sallallahu aleyhi vesellem Hz. Aişe validemize: "Ya
Aişe, senin bana kızdığın ve benden memnun olduğun zamanları ben
bilirim" buyurdu.
Hz. Aişe validemiz sordu; "Nereden bilirsin, ey Allah'ın Resulü?"
Efendimiz bu soru üzerine şöyle cevap verdi: "Benden memnun olduğun
zamanlarda 'Muhammed'in rabbine' diye yemin ediyorsun. Kızgın olduğun
zamanlarda ise 'İbrahim'in rabbine' demektesin"
Bunun üzerine Hz. Aişe, Resulullah'ı memnun edecek bir cevap verdi: "Ey
Allah'ın Resulü, vallahi doğru söylüyorsun. Ancak ben kızdığımda sadece
senin ismini dilimden bırakırım, sevgin ise her zaman kalbimde yaşar"
Satılık köle
Allah'ın Resulüne âşık bir adım vardı. Biraz çirkince idi, çölde
yaşardı. Medine'ye gelip gittikçe, Peygamber efendimiz sallallahu
aleyhi vesellem'e uğrar ve ona kır çiçekleri, meyveler getirirdi.
Efendimiz de ona ne lazımsa verirdi, kendisini severdi.
Bir gün çarşıda onu gördü. Sessizce arkasından yaklaştı ve gözlerini
kapatarak adamı kucakladı: "Kim bu köleyi satın almak ister?" buyurdu.
O adam, kendisini bu şekilde kucaklayanın Resûlullah sallallahu aleyhi
vesellem olduğunu sesinden tanıdı ve "Anam babam sana feda olsun ey
Allah'ın Resulü, benim gibi çirkin bir köleyi kim ne yapsın? Beni
satmakla pek bir şey kazanamayacaksın" dedi.
Bunun üzerine Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem: "Görünene
aldananlar, belki sana fazla para vermezler ama Allah katında değerin
çok büyüktür" buyurarak ona iltifat etti.
Similar topics
» Peygamberimiz Kur’an’ı Nasıl Okurdu?
» Peygamberimiz'e Verilen Gayb Bilgileri
» Eski Kitaplarda Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)
» Görünüm olarak Peygamberimiz(a.s.m)’e Benzeyen Sahabiler
» Peygamberimiz kardeş kavgasını nasıl engelledi!
» Peygamberimiz'e Verilen Gayb Bilgileri
» Eski Kitaplarda Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)
» Görünüm olarak Peygamberimiz(a.s.m)’e Benzeyen Sahabiler
» Peygamberimiz kardeş kavgasını nasıl engelledi!
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz