Ağlayan Erkeklerin Sayısı Artıyor
1 sayfadaki 1 sayfası
Ağlayan Erkeklerin Sayısı Artıyor
Doç. Dr. Esma Durugönül, 'Erkekler Lightlaşıyor Demek Yanlış. Erkekler Aslında İnsanlaşıyor.' Dedi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji
Bölümü'nden Doç. Dr. Esma Durugönül, katıldığı bir sempozyumda çok
tartışılacak sözler söyledi. Durugönül, ''Erkekler lightlaşıyor demek
yanlış. Erkekler aslında insanlaşıyor.'' dedi. AÜ Fen-Edebiyat
Fakültesi Sosyoloji Bölümünce düzenlenen, “Küreselleşen Dünyada
Erkeklik ve Beden” sempozyumunun koordinatörlüğünü yapan Doç. Dr. Esma
Durugönül, sempozyumun ilk bölümünün ardından gazetecilerin sorularını
yanıtladı.
Doç. Dr. Durugönül, sosyoloji bölümünde beden ve erkeklik alanında
çalışmalar yapan 4 kişi olduklarını, kendi aralarındaki konuşmalar
sonrasında böyle bir sempozyum düzenlemeye karar verdiklerini belirtti.
Beden ve erkeklik konusunun Türkiye'de çok fazla konuşulmadığını ifade
eden Durugönül, Türk kültüründe erkeklerin her zaman güçlü, duygularını
göstermeyen insanlar olarak gösterildiğini söyledi.
Homo....üellerin toplumda erkek olarak kabul edilmediğini kaydeden Doç.
Dr. Durugönül, erkekliğin dünyada 1980'lerde, Türkiye'de ise 1990'larda
gündeme geldiğini bildirdi.
Durugönül, çalışmalara başladıktan sonra öğrencileri arasında da eş
cinsel olanlarla iletişim kurduğunu ve bazı öğrencileriyle bu konuda
konuştuğunu kaydetti.
Sinema sanatçılarına eş cinsel bir karakteri canlandırmak isteyip
istemediği sorulduğunda kimilerinin “Asla” cevabını verdiğini söyleyen
Durugönül, şöyle devam etti:
“Aslında o rolü oynarken farklı bir şey yapmayacak, yine erkek olacak,
bu anlaşılmıyor. Homo....üel olduğu bilinen bazı isimler toplumda baş
tacı edilirken sıradan vatandaşın homo....üel olması sorun oluyor. Bu
da 'Onlar ne yaparsa yapsın ama benim kızım, oğlum öyle olamaz'
düşüncesinden kaynaklanıyor. Tepkiler çoğu zaman eğitimsizlikten
kaynaklanıyor. Eğitim bunda önemli bir faktör. Kapalı ve eğitimsiz
toplumlarda bu tür durumlara böyle yaklaşımlar beklemek çok daha zor.”
İnsanların kendileri tercih ettikleri için hetero....üel veya
homo....üel olmadığını kaydeden Durugönül, “cinsel tercih” sözünün
yanlış olduğunu, doğrusunun “cinsel yönelim” olduğunu bildirdi.
Son zamanlarda konuşulduğunun aksine Türk toplumunda eş cinselliğin
artmadığını, sadece farkındalığın arttığını belirten Durugönül, medya
sayesinde eş cinsellerin daha fazla fark edildiğini bildirdi.
“BAKIMLI ERKEKLER ARTMAYA BAŞLADI”
Doç. Dr. Durugönül, eş cinsellerin toplumda dışlandığını ve görüntüleri
nedeniyle istihdam edilmediğini, bu nedenle fuhuş sektöründe yer
aldıklarını düşündüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
“Erkekler aslında insanlaşıyor. Çünkü insanın ağlamaması, evin
idaresinin sadece ondan sorulması hakça değil. 'Erkekler lightlaşıyor'
demek yanlış. Bugün ağlayabilen erkeklerin sayısı artıyor. Toplum da
bunu doğal görmeye başlıyor. Toplumdaki erkeğin her zaman güçlü olması
gerektiği düşüncesi yavaş yavaş siliniyor. Bakımlı erkekler artmaya
başladı. Bu da garip değil. Bu insanın kendini nasıl sunmak istediğini
gösteriyor.”
“Toplumsal cinsiyet ve beden politikaları”, “Aidiyet, kimlik, temsil
bağlamında erkeklik”, “Eğitim, beden ve/veya erkeklik”, “İnsan hakları
ve yurttaşlık bağlamında erkeklik”, “Etik, beden ve/veya erkeklik”,
“Spor, beden ve/veya erkeklik”, “Tüketim kültürü, beden ve/veya
erkeklik”, “Medyada beden ve/veya erkeklik”, “Globalleşme bağlamında
beden ve/veya erkeklik”, “Göç, beden ve/veya erkeklik”, “İktidar, beden
ve/veya erkeklik” konularının ele alınacağı sempozyum, yarın sona
erecek.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji
Bölümü'nden Doç. Dr. Esma Durugönül, katıldığı bir sempozyumda çok
tartışılacak sözler söyledi. Durugönül, ''Erkekler lightlaşıyor demek
yanlış. Erkekler aslında insanlaşıyor.'' dedi. AÜ Fen-Edebiyat
Fakültesi Sosyoloji Bölümünce düzenlenen, “Küreselleşen Dünyada
Erkeklik ve Beden” sempozyumunun koordinatörlüğünü yapan Doç. Dr. Esma
Durugönül, sempozyumun ilk bölümünün ardından gazetecilerin sorularını
yanıtladı.
Doç. Dr. Durugönül, sosyoloji bölümünde beden ve erkeklik alanında
çalışmalar yapan 4 kişi olduklarını, kendi aralarındaki konuşmalar
sonrasında böyle bir sempozyum düzenlemeye karar verdiklerini belirtti.
Beden ve erkeklik konusunun Türkiye'de çok fazla konuşulmadığını ifade
eden Durugönül, Türk kültüründe erkeklerin her zaman güçlü, duygularını
göstermeyen insanlar olarak gösterildiğini söyledi.
Homo....üellerin toplumda erkek olarak kabul edilmediğini kaydeden Doç.
Dr. Durugönül, erkekliğin dünyada 1980'lerde, Türkiye'de ise 1990'larda
gündeme geldiğini bildirdi.
Durugönül, çalışmalara başladıktan sonra öğrencileri arasında da eş
cinsel olanlarla iletişim kurduğunu ve bazı öğrencileriyle bu konuda
konuştuğunu kaydetti.
Sinema sanatçılarına eş cinsel bir karakteri canlandırmak isteyip
istemediği sorulduğunda kimilerinin “Asla” cevabını verdiğini söyleyen
Durugönül, şöyle devam etti:
“Aslında o rolü oynarken farklı bir şey yapmayacak, yine erkek olacak,
bu anlaşılmıyor. Homo....üel olduğu bilinen bazı isimler toplumda baş
tacı edilirken sıradan vatandaşın homo....üel olması sorun oluyor. Bu
da 'Onlar ne yaparsa yapsın ama benim kızım, oğlum öyle olamaz'
düşüncesinden kaynaklanıyor. Tepkiler çoğu zaman eğitimsizlikten
kaynaklanıyor. Eğitim bunda önemli bir faktör. Kapalı ve eğitimsiz
toplumlarda bu tür durumlara böyle yaklaşımlar beklemek çok daha zor.”
İnsanların kendileri tercih ettikleri için hetero....üel veya
homo....üel olmadığını kaydeden Durugönül, “cinsel tercih” sözünün
yanlış olduğunu, doğrusunun “cinsel yönelim” olduğunu bildirdi.
Son zamanlarda konuşulduğunun aksine Türk toplumunda eş cinselliğin
artmadığını, sadece farkındalığın arttığını belirten Durugönül, medya
sayesinde eş cinsellerin daha fazla fark edildiğini bildirdi.
“BAKIMLI ERKEKLER ARTMAYA BAŞLADI”
Doç. Dr. Durugönül, eş cinsellerin toplumda dışlandığını ve görüntüleri
nedeniyle istihdam edilmediğini, bu nedenle fuhuş sektöründe yer
aldıklarını düşündüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
“Erkekler aslında insanlaşıyor. Çünkü insanın ağlamaması, evin
idaresinin sadece ondan sorulması hakça değil. 'Erkekler lightlaşıyor'
demek yanlış. Bugün ağlayabilen erkeklerin sayısı artıyor. Toplum da
bunu doğal görmeye başlıyor. Toplumdaki erkeğin her zaman güçlü olması
gerektiği düşüncesi yavaş yavaş siliniyor. Bakımlı erkekler artmaya
başladı. Bu da garip değil. Bu insanın kendini nasıl sunmak istediğini
gösteriyor.”
“Toplumsal cinsiyet ve beden politikaları”, “Aidiyet, kimlik, temsil
bağlamında erkeklik”, “Eğitim, beden ve/veya erkeklik”, “İnsan hakları
ve yurttaşlık bağlamında erkeklik”, “Etik, beden ve/veya erkeklik”,
“Spor, beden ve/veya erkeklik”, “Tüketim kültürü, beden ve/veya
erkeklik”, “Medyada beden ve/veya erkeklik”, “Globalleşme bağlamında
beden ve/veya erkeklik”, “Göç, beden ve/veya erkeklik”, “İktidar, beden
ve/veya erkeklik” konularının ele alınacağı sempozyum, yarın sona
erecek.
Similar topics
» Erkeklerin Gelin Gittiği Ülke!!
» Erkeklerin ayrıldıktan sonraki 60 saniyesi?
» Erkeklerin Hiçbir Zaman Yapmaması Gereken 8 Şey
» Erkeklerin kadınlar hakkındaki ön yargıları
» Erkeklerin Annelerinden Vazgeçemediği Kanıtlandı
» Erkeklerin ayrıldıktan sonraki 60 saniyesi?
» Erkeklerin Hiçbir Zaman Yapmaması Gereken 8 Şey
» Erkeklerin kadınlar hakkındaki ön yargıları
» Erkeklerin Annelerinden Vazgeçemediği Kanıtlandı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz